4 Aralık 2018 Salı

SIFIR MUCİZEDEN ÜÇ BİN MUCİZEYE NASIL ÇIKILIR?


   İşte hicretin ilk 11 asrındaki mucize imalatının çetelesi:

   1.) Nebi yaşarken sıfır mucize: Kur’an’da Sevgili Peygamberimize mucize verilmediği açıkça ifade edilir. Kendisi de Hud 12’yi teyiden mucize taleplerine şu cevabı verir: “Ben size bunun (mucize) için gönderilmedim; fakat Allah beni müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi” Kamer suresinin girişinden ilk kaynakların hiç söz etmediği “ayın yarılması” sözde mucizesini imal eden, İnşirah suresindeki “göğsün genişlemesi” (şerh-i sadr) hakikatini “göğsün yarılması” ve açık kalp ameliyatına dönüştüren rivayetlerin sonradan üretilmiş olduğu, ilim adamları tarafından müdellel biçimde ortaya konulmuştur.

   2.) Hicri 2. asırda üç mucize: Malik’in Muvatta’ında 'mucize’ adı hiç geçmeden üç olaya yer verilir: Yemeğin bereketlenmesi, içme suyunun bereketlenmesi, abdest suyunun bereketlenmesi. Bunlar için ayrı bir başlık açılmaz. Malik, bunları “taharet”, “salat” ve “taam” hükümleri başlığı altında verir. Bunlar “mucize” başlığı altında değil, “bereket” başlığı altında değerlendirilmesi gereken örneklerdir. Rabbimizin mübarek ikramının her zaman ve zeminde görülecek örnekleridir.

   3.) Hicri 3. asır başında on mucize: Bunlar, İbn Hişam’ın siyerinde yer alır. İşte o on 'mucize': 'Bazı ilim ehlinden' (!) naklen taş ve ağaçların selam vermeleri, ağacın yürümesi, hicret günü müşriklerin gözlerinin kör olması, Ukkaşe b. Mihsan’a Bedir’de verilen kılıç, Katade b. Nu’man’ın Uhud’da çıkan gözünün yerine yerleştirilmesi, Hendek’te bir türlü kırılamayan kayanın kırılması, hurmanın çoğalması, yemeğin bereketlenmesi, fetih günü putların kırılması, Rasul’ün parmağından su damlaması.

   4.) Hicri 5. asırda kırk mucize: Maverdi’nin A’lâmu’n Nübüvve’sinde (A’lam “mucize” anlamına kullanılıyor, “mucize” kelimesi hâlâ dolaşımda değil) mucize sayısı kırka çıkar. Maverdi bu eserinde imal edilmiş mucizeleri bir yandan sayarken, bir yandan da “Bu, Musa’nın şu mucizesine; bu, İsa’nın şu mucizesine naziredir” diye açıklama yapar. Beyhaki, Delailü’n-Nübüvve adlı eserinde imal edilmiş ‘mucizeleri’ daha janjanlı ve fantastik bir biçimde nakleder. “Mucize” kelimesi henüz yaygınlık kazanmadığından, delâil “mucize” vurgusuyla kullanılmaktadır. Mesela bu eserde ölüyken diriltilen çocuklar, Hz. Osman döneminde ölen ve öldükten sonra konuşan Zeyd b. Harise (Beyhaki’ye göre sahih ve şahidi de var) rivayetleri de Hz. Rasul’ün mucizeleri arasında yer alır. Beyhakî, tüm peygamberler içinde Hz. Rasul’ü “en çok ayetler ve beyyinatları (mucizeleri) olan” olarak ilan eder ve 'bazı ilim ehlinin' onun 'a’lâm'ının (mucizeleri) bine ulaştığını. söyler.

   5.) Hicri 6. asırda yüz yirmi mucize: Kadı Iyaz, mucize sayısını kendinden öncekilere nisbetle üç kat artırmıştır. Yazar bu eserinde tesbih okuyan yemek, tesbih okuyan nar ve üzüm, tesbih okuyan ağaç ve taş rivayetlerine yer verir. Hele âlemlere rahmet Hz. Muhammed’e nisbet ettiği bir 'mucize' vardır ki, bunu nakletmeden geçmek olmaz: “Nebi namaz kılarken önünden geçen bir çocuğa ‘Allah onun izini yerden kessin’ diye beddua etti, o çocuk derhal felç geçirip kötürüm oldu.” Allah Rasulü’ne şaibe bulaştıran bu rivayeti olumlayarak nakledenlerden biri de Said Nursi’dir (Bkz: 19. Mektup). Uhud’da düşmanı müşriklere dahi beddua etmeyen merhamet abidesi Rasul’e namazda önünden geçen çocuğa beddua ettirip çocuğu ömür boyu kötürüm ettirmek ve bunu da onun ‘mucizesi’ olarak takdim etmek. .. Pes doğrusu.

   6.) Hicri 8. asırda binden fazla mucize: İdeolojik hadisçiliğin çağındaki mümessili İbn Kesir’in eserinde mucize imalatının son sürat devam ettiğini görüyoruz. İbn Kesir “hissi” ve “manevi” diye ikiye ayırdığı mucize bahsine kitabının 6. cildinin tam 250 sayfasını tahsis etmiş. İşe mucize imalatı üzerinden Ali karşıtlığı ve Muaviye yandaşlığı da girmiş. Bu 'mucizeler’ arasında pişirilip yenilen koyunun ayağa kalkıp kelime-i şahadet getirmesi var. Dağdaki kurdun ve ceylanın kelime-i şahadet getirmesi var. Devenin, Hz. Peygamber’in önünde secdeye kapanması var. Sıkı durun: Hz. Hüseyin’in öldürülmesinin önceden haber verilme ‘mucizesi’ var. Değil mi ama? Hz. Nebi’nin haber verdiği bu mucizeyi gerçekleştirdiği için Yezid’e laf söylemek şöyle dursun, teşekkür bile edilmeli!

   7.) Hicri 11. asırda üç bin mucize: Bunu da Siratu’l Halebiyye haber veriyor ve aynen şöyle diyor: “Ona üç bin mucize verildi.” Bu kitaptan Hz. Rasul’ün vefatından bin yıl sonra imal edilmiş mucizeler yanında, ilginç bilgiler de öğreniyoruz. Mesela Hz. Peygamber’in göbek adı “Kaşem” imiş. Nur-u Muhammedî mitolojisi de bu eserde yerini almış.

   Mucize imalatı günümüzde de tüm hızıyla devam etmektedir. Bu kez işe internet ve sosyal medya da karışmış, imalat sanal isnat zincirleriyle servis edilmekte, hayli müşteri de toplamaktadır. Mevzu hadisler bahsinin modern versiyonu olan bu türün sayısız örneği, sanal dünyada mebzul miktarda dolaşmakta, kadim uydurmaların modern müşterileri olan uydurulmuş din tüketicileri, bu modern uydurmaların da imalatçıları olarak arz-ı endam etmektedirler.

   Not: (Mesela internete Hacer-i Muallâk yazdığınızda “havada duran kaya” görüntüleri karşınıza gelmekte, altında da inanmayana enva-i çeşit küfürler sıvayan rivayet mücahitlerinin nezih (!) tebliğleri yer almaktadır. Eğer bir gün yolunuz Kudüs'e uğrar da orada bırakın havada duran bir kayayı, mağara dışında bir kaya bile olmadığını yerinde görüp öğrenirseniz ne ala, yoksa ömür boyu iman galerinizde böyle sahte bir mucizeyi sergilemeye mahkûmsunuz demektir. Buna benzer başka örnekler de vardır. Mesela vücudunun % 80’i çürümüş bir Mısır köylüsünün cesedini “denizde boğulan Firavun” ilan etmek ve bunu da “mucize” diye takdim etmek gibi... Yine aya ilk ayak basan astronot Neil Armstrong için “Ay’da ezan sesi duydu ve Müslüman oldu” efsanesi uydurup, ondan bir “Hacı Nail” üretmek gibi... Fantastik “Mumya Firarda” filminin müziğini ve efektlerini yerin bilmem kaç bin metre altından gelen cehennem ehlinin feryadu figan sesleri diye servis edip, altına da bu modern 'mevzu haber'e inanmayanlara beddualar ve küfürler döşenme gibi... Patricia adlı Avustralyalı bir sanatçının akrilikten yaptığı hilkat garibesine benzer maketlerden birinin resmini kopyalayıp, Amman’da annesi Kur’an okurken kendisi rock müziği dinlediği için “fareye dönüşen kız” efsanesi imal etmek gibi... Cris adlı Kanadalı bir grafikerin mamut fosili artıklarına foto-shop yoluyla insan görüntüsü giydirdiği ödüllü illüstrasyonu, “Aramco firmasının yaptığı kazı çalışmasında Arabistan çölünde Hz. Adem’in dev iskeleti bulundu ve Âdem’in boyunun altmış zira olduğunu söyleyen Buhari hadisi doğrulandı” haberine dönüştürme uyanıklığı gibi... Onyıllar önce bu tür işlere meraklı bir dergide epey pazarlanan, her usta arıcının iyi bildiği bir numara ile yapıldığı sonradan ortaya çıkan “Arı peteğinde Allah lafzı mucizesi” (!) numarası gibi.. Bu tür imal edilmiş 'mucizelerin' hepsi size bir tık kadar yakın olduğu ıçin burada link verme ihtiyacı duymadık.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınız küfür hakaret içermesin. Kendi görüş ve düşüncelerinizi ekleyebilirsiniz.

KURAN VE NEBEVİ SÜNNET: BUGÜNKÜ HALİMİZİ BEN BÖYLE OKUYORUM! YA SİZ!!!?

KURAN VE NEBEVİ SÜNNET: BUGÜNKÜ HALİMİZİ BEN BÖYLE OKUYORUM! YA SİZ!!!? : MAKSAT DİN KAYGISI VE HAKİKATLERİN ORTAYA ÇIKARTILMASI İSE ; insa...