AKLA ve MANTIĞA SORULAR SORAN KURAN ;
Yüce Allah Kuranda sürekli akla vurgu yapmıştır. Bir noktada Kuran'ın ''Akla sorular soran'' bir kitap olduğunu anlıyoruz. Bu kapsamda düşündüğümüzde;
1) Hüdhüd anlatısında (kuş mantığından )bahsedip kuşları denetledikten sonra Hüdhüdü neden göremiyorum anlatısında ilk bakışta bu HÜDHÜD ün o dönemde KUŞ ismi olan bir İNSAN ve hatta bir MAHKUM olduğunu anlamak gerçekten çok zor olması gerekir fikrine katılıyorum. Oysa Kartal Tibet deyince nasıl bunun KUŞ olmadığını biliyor ve Kuş isimli bir sanatçı olduğunu biliyor isek.. Hüdhüdün hatta(NEML =karıncanın ) bir insan olacağı aklımızın ucunu bile gelmeyen bir şey olabilir mi?..!
2) KURBAN anlatısında ( saffat 102-107) ayetlerini bir arada düşününce ayetler arasında zaman aralığını bilmeden saffat 102 de RÜYA da ZBH = oğlunun boğazlanması ile ayetin sonunda ZİBH = Kurbanlık arasında bağ oluşturuyoruz. Oysa ayetlerde Rüyada boğazlandığı söylenirken gerçek hayatta Hz ibrahimin oğlunu boğazlamaya gittiği yada boğazlamaya kalktığı ile alakalı TEK ayet yoktur.
3) Hırsızlık konusu anlatılırken ( EL) kelimesinin güç kudret takat anlamında MECAZ olduğunu düşünmeden binlerce insanın Fiziksel EL inin kesildiğinide biliyoruz. (El kesmek ve Hırsızlık arasında ) bağ kurup fiziksel EL düşünülmeside aslında Allahın ESMA larına sığmayan hatta (geri dönüşü olmayan cezanın sadece adam öldürünce Kısas olduğunu bilmiyormuyuz ?) (yedullah = Allahın gücü kudreti manasında MECAZ bir EL olduğunu biliyoruz ama başka ayetlerde EL kelimesine yine de Fiziksel EL anlamı veriyoruz.
4) Yine Hz Yusuf ve efendisinin karısı anlatılırken misafirleri çağırıpta önlerine BIÇAK konulduğunu görünce Yusufu gören kadınların yine Fiziksel EL lerini kestiğini düşünmemiz doğal gibi gelebilir. Oysa Yusufu MELEK gibi görüp onun güzelliği ve çok yakışıklı olmasından kaynaklanan ve kadınların ( EL= güç ve takatlarının) kesildiğini ve EL kelimesinin Mecaz olduğunu düşünemiyoruz.
5) Bakara 67-73 te ineğin kesilip bir parçası ile maktüle vurulduktan sonra ( İşte böylece Allah diriltir ölüleri ) denince anlıyoruzki Musa ve yanındakilerin önünde ölü bir adam var ve o diriliyor. Oysa Ayetlerde ölü dirildi kalktı katilini söyledi yada Musanın önünde bir ÖLÜ olduğu ile tek bir anlatı yokken uydurma rivayetler ve hatta ölünün dirilip katilini söylediğini iddia eden uydurmacıların etkisi ile yanılabiliyoruz..
6) CİN ve ŞEYTAN kelimeleri hem İnsan için hem metafizik varlıklar için kullanıldığını bilmeden çevirilerde Cin yada Şeytan kelimesi görünce bunları Metafizik varlıklar olarak düşünebiliyoruz
7) SALAT kelime sininde bir KAVRAM olduğunu bilmediğimiz için Kuranda yüze yakın yerde ( salat =namaz) olarak çevrildiği için yat- kalk NAMAZA endekslenen bir DİN algısının oluştuğunu sanıyoruz. Hatta sorgulamadığımız için defalarca ( namaz kılın zekat verin ) namaz kılın infak edin ) dendiği için neden NAMAZ'ın ardına zekat ve infak yani PARA dan bahsettiğini sormuyor, düşünmüyoruz. Aslında bu SALAT kavramı ile gerçekte ne istendiğini ve neden ardından zekat ve infak denerek PARASAL bir şeyin istendiğini de hiç sorgulama ihtiyacı bile duymayız.
Kısaca ( Kuş mantığınden bahsedip sonra kuşların denetlenmesi anlatılınca ve Hüdhüd 'den bahsedilince hüdhüdü (KUŞ ) sanıyoruz. Sonra (Yunus ve Balık ) anlatılınca bu (BALIK)ı gerçek balık sanabiliyoruz. Sonra (zbh = bir anlamı kurban etme olan bu zbh kelimesi ve anlatının devamında zibh= kurbanlık arasında bir bağ kurup yüce bir peygamber oğlunu kesmeye götürdü diye iftira bile atabiliyoruz hemde yüzyıllardır. (EL) kelimesinin mecaz olduğunu biliyoruz ama ( bıçak ve el kesme ) hatta (hırsızlık ve el kesme) arasında bağ kurup bu elin ( yedullah) Allahın EL i ( gücü-kudreti) manasındaki gibi MECAZ olduğunu akledemiyoruz. Bu anlatılar aslında Kuranın AKLA ama düşünen AKLA sorduğu sorulardır.
Daha çok örnekler var tabii . Lakin Allah gerçekten (AKLA sorular sorarak insanın aklını nasıl kullandığını ve MANTIK ile nasıl Mantıklar kurarak neler yapabileceğine bakıyor.
Çevremizdeki insanlara bakınca Akılsızca davranan, düşünen , hareket eden hatta davranışları ile HAYVAN özelliği taşıyan o kadar İnsana rastlıyoruz ki. Böyle bir dünyada ve kıyamete kadar başka kitap gelmeyeceği bir dünyada Kuranda AKLA SORULAR SORMASI ve insanı İmtihan etmesi kadar doğal bir şey göremiyorum.
Kıssaları öğrendikçe önümüzdeki Ufuklar açıldıkça bunu daha iyi görebildiğimizi düşünüyorum. Kuranda neden MUHKEM ve MÜTEŞABİH ayetler olduğunu iyi anlıyor ve sorgulayabiliyorum. Kuran ZAMAN ÜSTü bir kitap ve sadece tek bir ZAMAN DİLİMİNE hitap etmiyor. Bunun için her çağa hitap eden müteşabih ayetleri ile ( benzetmelerle TEŞBİH ve MECAZ larla ) O kadar şey anlatmışki. Bazen tek bir ayeti bile açıklamak için kainat ayetlerine bakarak binlerce sayfa izahlar yapıp anlatabiliyoruz. Kuran APAÇIK değil mi sorusu gelebilir önümüze Kuran apaçıktır Kainat ayetleride doğada apaçıktır lakin o yasaları bulmak araştırmak ayetleri hem kuran ayetlerini hem kainat ayetlerini öğrenmek için ÇABA sarfetmeliyiz. oturduğumuz yerden KOLAY LOKMA yok diyor aslında Kuran.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KURAN VE NEBEVİ SÜNNET: BUGÜNKÜ HALİMİZİ BEN BÖYLE OKUYORUM! YA SİZ!!!?
KURAN VE NEBEVİ SÜNNET: BUGÜNKÜ HALİMİZİ BEN BÖYLE OKUYORUM! YA SİZ!!!? : MAKSAT DİN KAYGISI VE HAKİKATLERİN ORTAYA ÇIKARTILMASI İSE ; insa...
-
İMAMI AZAMIN HADİS ANLAYIŞI Ebû Hanîfe rey ehli olarak bilinir, hadisleri sadece senet ve rivayet açısından değil, anlam açısından da kriti...
-
Resul ve Neby Muhammed as iki sıfatıdır.......Resulluk sıfatı risalet ile ilgilidir....Neby lik sıfatı ise Nubuvet ile ilgilidir......Resul...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınız küfür hakaret içermesin. Kendi görüş ve düşüncelerinizi ekleyebilirsiniz.