24 Haziran 2016 Cuma

HERKEZ BİR BİRİNE MÜŞRİK DİYOR, MÜŞRİKLİĞİN ALAMETLERİ NELERDİR ACABA?


                     

Eski alim, şeyh ve üstat tapıcılığı nedir?

Kuran bize melek bir peygamber gönderilmediğini, İnsanlığa örnek olması için insani duyguların bütününü taşıyan insan resuller gönderdiğini anlatırken, onların insani yönlerini de ortaya koyar. Mesela, hemen hemen bütün peygamberlerin hataya meyil ettiğinden bahseder. Bazen de bu hataların işlendiğini söyler. Hatta Peygamberlerin en mahrem duygularındaki kaymayı bile anlatır. Ardından da bahsedilen kaymaların doğrultulduğunu ve düzelttiğini ifade eder. Bu anlatımlar onları karalamak, itibarsızlaştırmak için yapıldığı sanılmasın. Zira bunlarla birlikte onların, diğer insanların karşı koyamadıkları birçok zaaflara düşmediğini, onlara karşı sabır gösterdiklerini, çok güzel bir ahlak üzere olduklarını, ümmetleri için çektikleri sıkıntıları, fedakârlıklarını daha nice güzel yönlerini de anlatmayı ihmal etmez.

Pekiyi bizim bu anlatılardan çıkarımlarımız ne olmalı?  Âcizane kanaatim;

 Kötülüğe meyil her insan fıtratında mevcuttur.. İçinizden seçilerek resul tayin edilen en değerlilerimiz en ahlaklımız bile zaman zaman zaaflarına yenik düşebiliyor. Ancak onlardan insanlığa kötü bir örneklik kalmasın diye onların küçük zaaflarının Yüce Rab tarafından düzeltildiğini görüyoruz. Dolayısıyla peygamberlere de olsa onlara Rab’ın sıfatlarını yakıştırmak, onları aşırı yüceltmek, Allah’a rağmen onlardan her hangi bir yardım, kurtuluş, şefaat beklemek şirk unsurudur.

İnsan bir kere Allah’ın sıfatlarını insana yakıştırmaya başladığında kendisi değersizleşir ve saldırıya acık hale gelir. Hac suresi 31 ayet bu hususu ne güzel açıklar. ”Batıldan yüz çevirip yalnız Allah'a yöneldiğinizi ve O'ndan başkasına ilahlık yakıştırmadığınızı (isbat edin): zira Allah'tan başkasına ilahlık yakıştıran kimse, gökten düşerek un ufak olan ve saçılan parçalarını kuşların didikleyip kaptığı, ya da rüzgarın ıssız bir köşeye savurduğu nesneye benzer.”

İlahlık yakıştırma hususu toplum tarafından net anlaşılan bir konu değildir. Buradaki ilahlık Allah’ın sıfatlarından her hangi birini Allahtan gayri birisine yakıştırmak anlamındadır. Genelde insanlar Allah’tan başkasını ilah görmediğini düşünürken, âlimlerinin yanılmayacaklarına, onlara çağrıldığı zaman imdadına yetişebileceklerine de inanmayı ihmal etmezler. Bunun şirk olduğunu da akıllarından gecirmezler!

 Doğru ve yanlışı yapmak her insan fıtratında var olması Kuran’i bir kavramdır. Resuller de devamlı Allah’ın gözetiminde olmuşlardır. Onların küçükte olsa hatalarını sürdürme ihtimali bulunmamaktadır. Onların dışında herkes doğru yanlış yapabilir, öğrenir ve unutabilirler. İnsandır bazen zaaflarına uyabilirler. Onların Allah tarafından düzeltilme ihtimali yoktur. O halde sakın ola ki Allahtan isteyeceğiniz bir şeyi onlardan istemeyin. Onları yanılmaz görmeyin. Onları kutlu kişi bilmeyin. Onların karşısında ezilip büzülmeyin. Onları kendiniz ile Allah arasında aracı koymayın. Zira Allah herkesten her şeyden kuluna daha yakındır. Şah damarından bile. Ola ki, haram helal, günah sevap algılarınızı alimleriniz yönetiyorsa onlar belirliyorsa bilinsin ki; nesne olan yani belirlenen durumdan olan kişinin şirke düşeceğini bize Kuran öğretiyor.

Bu duruma düşen kişinin durumu şeyh veya üstat tapıcılığıdır. Kureyş müşrikleri; Yüce Allah’ın yaratıcı, rızık verici, öldüren, dirilten ve bütün işleri elinde bulunduran yüce varlık olduğuna iman ediyorlar, fakat bununla birlikte Allah’a yaklaşmak için vasıtalar ve araçlardan yardım bekliyorlardı.  Yoksa onlar sanılan gibi putları Allah yerine koymuyorlardı. Putlar onların veli ve evliyalarının simgesi idi. Vasıta edindikleri veli ve evliyalarının ruhları, zaman zaman kendilerine benzetilen putların üstüne konduklarına inanıyorlardı.  

Bu hususta yüce rab züber:3’te şöyle buyuruyor.

"İyi bilinmelidir ki halis din Allah'ındır. Allah' tan başka dostlar edinenler: "Bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye onlara ibadet ediyoruz" derler. Doğrusu Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah şüphesiz yalancı ve kafir olan kimseyi doğru yola eriştirmez."

 Yunus: 18 de ise;

"Onlar Allah'tan başka kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere taparlar ve: "Bunlar Allah katında şefaatçilerimizdir" derler. Ey Muhammed! De ki: "Göklerde ve yerde Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz?" Allah onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir."

  Bu hususlar Kuran’da gayet acık ve sarih bir şekilde izah edilmiştir. Sebe:22,23: "(Ey Muhammed!) De ki: "Allah'ı bırakıp da, ne göklerde ve ne de yerde zerre kadar bir şeye sahip olmadıkları, bunlardan hiçbir ortaklıkları bulunmadığı ve onlardan hiçbiri Allah'ın yardımcısı olmadığı halde, ilah diye ileri sürdüklerinizi haydi çağırın! O'nun katında kendisinin izin verdiğinden başkasının şefaati fayda vermez. Hatta onların kalplerinden korku giderilince (birbirlerine): "Rabbiniz ne dedi?" derler. Derler ki: "Hakkı." (buyurdu). O Aliy'dir, Kebir'dir." (Sebe: 22-23)                      "Ey Muhammed! Yemin olsun ki, eğer sen onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan elbette: "Allah yarattı" derler. Sen onlara şöyle de: "Söyleyin bakalım eğer Allah bana herhangi bir zarar vermek istese, sizin Allah'ı bırakıp da taptıklarınız O'nun bu zararını giderebilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilese O'nun bu rahmetini durdurabilirler mi? De ki: "Bana Allah yeter. Güvenenler sadece O'na güvensinler." (Zümer: 38)                                                                              "Kendilerine kuvvet olması için Allah'tan başka ilahlar edinmektedirler. Asla; onlar, onların kendilerine ibadetlerini inkar edecekler ve onlara düşman olacaklar." (Meryem: 81-82)                                                                                               Günümüzde türbeleri yücelten, onlara kurban kesen,  ölülerden medet uman, ölü veya diri kimseleri Allah'ın velisi diye, onları Allah'a ulaşmada vasıta tayin edip, rabıta yapanlar bu duruma çok dikkat etmelidir. Daha iyi bir Müslüman olma uğruna müşrik durumuna düşmemelidir.

Eğer bu tür eylemleri yapmak insanlığın menfaatine olsaydı yüce rab Kitabında söyler onun güzel nebisi de ondan örneklik sergilerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınız küfür hakaret içermesin. Kendi görüş ve düşüncelerinizi ekleyebilirsiniz.

KURAN VE NEBEVİ SÜNNET: BUGÜNKÜ HALİMİZİ BEN BÖYLE OKUYORUM! YA SİZ!!!?

KURAN VE NEBEVİ SÜNNET: BUGÜNKÜ HALİMİZİ BEN BÖYLE OKUYORUM! YA SİZ!!!? : MAKSAT DİN KAYGISI VE HAKİKATLERİN ORTAYA ÇIKARTILMASI İSE ; insa...